Hipnoterapi
Hipnoz Nedir?
Hipnoz, gündüz düşü özellikleri gösteren bir süreçtir. Olup bitenin farkında olmamıza rağmen dıştan gelen uyaranlara önem vermeyiz. Hipnoz esnasında söylenenleri duyar, anlar, yargılar ve sorulara cevap veririz. Bilinç pasifleşir ve bilinçaltı telkinlere açık hale gelir.
Hipnoz sizi engelleyen olumsuz düşünce ve inançlardan kurtulmanızı sağlayan önemli bir yöntemdir.
Hipnoz Uyku mudur?
Hipnoz çoğunlukla uyku haliyle karıştırılıp seans esnasında kendinden geçme, bilinç kaybı olarak düşünülmektedir Kesinlikle bir uyku hali değildir. Kesinlikle uyku hali olmadan istekle elde edilen telkin alabilme seviyesine ulaşma halidir. Hipnoz altında sorulan sorulara kişi yanıt verir, kişiyi sarstığınızda uykudaki birinin reaksiyonunu göstermez. Hipnozun Etki Dereceleri;
Hastaların %5’i hipnozu hafif düzeyde,
%60-65 i orta düzeyde,
%20 si derin düzeyde,
%10-15 i çok derin düzeyde algılar.
Hipnoz’un zararı var mıdır?
Hipnoz sırasında kişinin kan basıncı, kan şekeri, solunum, dolaşım gibi hayati fonksiyonları biyolojik olarak etkilenmez. Dolayısıyla hasta için bir tehlike söz konusu değildir. Hipnoz sonrası dönemde de bir sakıncası olduğu şimdiye kadar görülmemiştir.
Hipnoza Kabul
Başvuran kişilerle ön görüşme yapılır. Bilinçli Hipnoz yöntemi anlatılır ve kişi hakkında ön bilgiler alınır. Konu hipnozu ilgilendiriyorsa, randevu verilir.
Bu görüşme sırasında başlıca dört konuya dikkat edilmektedir:
1- Kişi ile iletişim kurulabilir mi?
2- Kişinin sorunu hipnoz ile ilişkili mi?
3- Kişi gerçekten sorunu çözmeye hazır mı?
4- Kişi hipnozla tedaviye inanıyor mu?
Konuşma sırasında kişinin algısına dikkat edilir iletişim kurulması zor olan bunama, zeka geriliği olan kişilerle bu çalışma yapılmaz.
İkinci olarak kişinin sorunu araştırılır. Söz konusu sorunun diğer metotlarla çözümü, tedavi olup olmadığı araştırılmakta, gereken laboratuar araştırmaları istenmektedir. Üçüncü olarak da kişinin bu sorunları gerçekten kabul ederek kendi isteği ile değiştirmek isteyip istemediği öğrenilmektedir. Dördüncü olarak da kişinin gerçekten bu sorununu hipnozla çözeceğine inanması, benimsemesi gerekir.
Yapılan çalışmanın ilaçla tedavide olduğu gibi somut maddeler aracılığı ile yapılmadığı işaret edilerek hipnoz ve işlevi hakkında bilgi verilmektedir. İnsanın inanmadığı, bilmediği bir konuya ve kişiye bilgisayarını teslim edemeyeceği ifade edilerek önce hipnozu tanıması, ardından bu konuya olumlu bakması ve aracılık yapacak uygulayıcıya güvenmesi gerektiği belirtilmektedir.
Bilinçli Hipnoz Yöntemi
Bu yöntemde Bilinçli hipnoz, kesinlikle uyku hali olmadan, kişinin kendi isteğiyle başlayan, telkin alabilme düzeyine erişme halidir. Kişide uyku hali değil, bilinçli bir durum söz konusudur. Hipnoz seansı sırasında kesinlikle bilincini yitirmez işlem sırasında tüm olup bitenden haberdardır ameliyat esnasında bile.
Bilinçli Hipnoz yöntemi bilinçli bir süreçtir. Çünkü şikâyetlerinden kurtulmayı bilinçli olarak isteyenler bu yönteme alınmaktadır. Örneğin bir yakınının hatırı için sigarayı bırakmak isteyen kişi bu yöntemden yararlanamaz. Kişi kendi için, kendi sağlığı için sigarayı bırakmayı içten istemelidir. Kişi metodu tanıdıktan sonra da, ona “Bilinçli“ olarak inanırsa, inancı oranında bu yöntemden yararlanır. “Bakalım beni şikâyetlerimden kurtarabilecekler mi?“ diye değil, “Ben bu yöntemden yararlanacağıma “Bilinçli“ olarak inanıyorum. Kendi gayretime güveniyorum“ diyebilmelidir. Kısaca kişi şikâyetlerinden kurtulmayı samimi olarak istemeli ve metodu iyice tanıyıp ona inanmalıdır.
Otohipnoz Nedir?
Kişinin, hipnozitöre gereksinim duymadan, kendi kendini hipnoza sokarak telkin vermesidir. Bu, kişiye uzman tarafından öğretilir ve kişi kendine ancak yetki verilen alanda telkin verebilir. Örneğin migren ağrılarını oto hipnozla durdurmak için telkin alan bir kişi, diş ağrısını geçiremez.
Kısa Hipnoz Tarihi
Hipnozun tedavi için kullanılışı 19. yüzyılda Avusturyalı hekim Mesmer ile başlıyor, önce rağbet gören bu yöntem zaman zaman bilimsel olmamakla suçlanarak sekteye uğruyor. 1918 de Freud da bu yöntemden vazgeçince ikinci dünya savaşına kadar üstü adeta örtülüyor ve savaş sonrası artan harp nevrozları, bu yöntemi tekrar eski popüler günlerine taşıyor.
İngiltere 1955 de Amerika 1958 de yasallaşan hipnoz kanser ağrılarını, kronik fiziksel ağrıları gidermek için, ağrısız doğum, diş çekimi ve diş eti ameliyatlarında ilaçsız anestezi için, migren, anestezi ilaçlarına alerjisi olanların anestezi olmadan ameliyat edilebilmesi için, asabi tansiyon, astım, alt ıslatma, sınav kaygısı, kendine saygıyı artırma, sigara bırakma, korkular, uyku bozukluğu, güven eksikliği, hafızanın güçlendirilmesi, motivasyon, cinsel problemler, topluluk önünde konuşma, siğillerin tedavisi, tikler, kekemelik, anoreksia nervosa gibi yeme bozuklukları, aşırı şişmanlık, fobiler, alkol ve madde bağımlılığı ve panik bozukluk tedavileri, ayrıca sportif ve güzel sanatlar dallarında da kullanılmaktadır.
Kullanım Alanları
Sınav kaygısı,
Hafızanın güçlendirilmesi,
Motivasyon,
Kendine saygıyı artırma,
Topluluk önünde konuşma,
Güven eksikliği,
Sigara bırakma,
Korkular (çeşitli fobiler)
Uyku bozukluğu,
Cinsel problemler,
Siğillerin tedavisi,
Tikler,
Kekemelik,
Alt ıslatma,
Yeme bozuklukları (Anoreksia nervosa gibi),
Aşırı şişmanlık,
Alkol ve madde bağımlılığı
Panik bozukluk tedavileri