İstanbul Dragos Psikoloji

Borderline kişilik örgütlenmesine sahip bireylerin en belirgin özellikleri;

v  Duyguları tolere etme ve düzenleme konusunda yetersizlik yaşamalarıdır.

v  Danışan bağlandığı insanlara (terapist dahil) hem güven hem de korku duyar ve bunun sonucunda etrafındaki bireylere karşı tutarsız ve kafa karıştırıcı bir şekilde davranarak bazen yapışır bazen de düşmanca saldırır, bazen de çözülme benzeri bir kopma durumu yaşanır.

v  Erken yaşta yaşanan travmatik deneyimler, duygu düzenleme kapasitesine büyük oranda zarar verir. 

Bu bireylerin duyguları kolaylıkla kontrolden çıkarak aşırı yoğun düzeylere varır, bu nedenle uyum sorunları yaşarlar, işlevsellikleri bozulur. Her şeyi felaketleştirme eğiliminde olurlar, duygularını düzenlemek ve yatıştırmak için bir başkasına ihtiyaç duyarlar.

Ancak yakın bir ilişki kurdukça kontrol ve işgal edildiğine dair hislere kapılır ve bir yandan da derin bir reddedilme ve terk edilme korkusu yaşarlar. Bu içsel karmaşa nedeniyle başkalarının tavır ve davranışlarını yanlış anlayarak o anda ya da gelecekte reddedileceğini veya terk edileceğini gösteren işaretler olarak algılarlar.

Başkalarının duygularını, niyetlerini, isteklerini ve davranışlarını anlamakta güçlük çekerler (zihinselleştirme yapamazlar) ve sık sık yansıtma yoluyla yanlış yorumlarlar ya da başkalarının da kendileri gibi düşündüğü ve hissettiğini varsayarlar.

Kendilerini başkalarının yerine koymakta veya onların bakış açısıyla bakmakta zorlanırlar.

Birbirinden çok farklı duygulanımlar, kendilik algısı ve kendilik durumları yaşarlar. Kendilik algısındaki bu tutarsızlığın farkında olmazlar. Bunun sonucunda da kendi davranışları kafalarını karıştırır, kolayca dağılır ve etrafındaki insanların da kafalarını karıştıran tutarsız davranışlar sergilerler.

    • İçsel bir ‘boşluk’ hissederek disosiyatif durumlara girebilirler. Yatıştırmak için kendilerine zarar verebilirler.

    • Dikkat çekmek veya başkalarını manipüle etmek amacıyla intihar tehditlerinde bulunabilir ya da intihara kalkışabilirler.

    • Bağlanma ihtiyaçları tetiklendiği zaman cinsel açıdan tahrik edici bir şekilde veya saldırganca davranabilirler.

    • Sık sık (ama her zaman değil) dürtüsel davranabilir, ayrıca uzun süreli, tatmin edici ilişkiler kurmakta ve sürdürmekte sorun yaşarlar, iş hayatları da istikrarlı olmayabilir.

 Mevcut bilimsel bilgilere göre borderline kişilik bozukluğuyla ilgili tüm yaklaşımlar terapi ittifakı üzerinde durmakta, ittifak bozulduğu zaman onarılmasının önemini vurgulamaktadır. Ayrıca sınır koymanın hayati bir önemi vardır. Terapist bu sınırları koruduğu zaman, danışanın hissedeceği öfke ve acıyı tolere etmesi gerektiği konusunda görüş birliği vardır. Bunlara ek olarak gerilemeyi önlemek, yoğun duygularla karşılaşılacağını ve ‘ya o ya bu’ ikilemlerinin kaçınılmaz olduğunu bilmek, danışanın terapisti samimi ve içten biri olarak algılamasının öneminin farkında olmak, danışanın kendisiyle ilgili düşünme ve akıl yürütme, zihinselleştirme ve farkındalık kapasitelerinin gelişmesine yardımcı olmak gerekir.

Başlıca Özellikler

Etkili olan yapısal-olgunlaşma örüntüleri: Duygu düzenlemesi duygu yoğunluğu, saldırganlık ve yatıştırılma kapasitesinde doğuştan gelen zorluklar.
Temel özellik: Özbütünlük ve parçalanma, işgal edici bağlanma ve terk edilme korkusu arasındaki çatışma.
Başlıca duygulanım: Genel olarak yoğun duygulanımlar, özellikle de öfke, utanç ve korku.
Kendisiyle ilgili patojenik inançlar: “Kim olduğumu bilmiyorum.” “Hayatıma yön veremiyorum.” “Kararsızım.” 
Başkalarıyla ilgili patojenik inançlar: Başkalarına dair tek boyutlu düşünce biçimi “Kötü, anlayışsız birinin teki.” “Melek gibi”
Başlıca savunmalar: Bölme, yansıtmalı özdeşim, inkar, çözülme, eyleme vurma ve diğer ilkel savunmalar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir