Savaş zamanında ilkokul çağındaki çocukların ebeveynleri ve öğretmenleri olarak neler yapabilirsiniz?
Çocukların, evlerinin dışındaki dünyayı öğrenmeye başladıkça, her şeyi yoluna koymak için sizin yardımınıza ihtiyaçları vardır. Çocuğunuza savaş zamanının getirdiği korkularla baş etmeyi nasıl öğretebileceğinizi merak edebilirsiniz. Çocuklarınız tıpkı okumayı ve yazmayı öğrendiği gibi, psikolojik dayanıklılık becerilerini de öğrenebilirler; onlara, zorluklar, travma, trajedi, tehditler ve hatta önemli stres kaynakları karşısında iyi uyum sağlama yeteneğini kazandırmanız gerekir.
Çocuklarınıza dayanıklılığı öğretmenize yardımcı olabilecek bazı ipuçları nelerdir? Bu ipuçlarını kullanırken, her çocuğun dayanıklılığa giden yolda yolculuğunun farklı olacağını ve çocuğunuzla ilgili kendi bilgilerinizin size yol göstereceğini unutmayın.
Çocuğunuzla konuşun.
Çocukların soruları olduğunda onlara dürüst ama basit bir şekilde ve güven veren yanıtlar verin. Onlara ne olduğunu düşündüklerini sorun ve cevaplarını dinleyin. Duygularını küçümsemeyin; korktuklarını söyleyebilirler ve onlara korkunun sorun olmadığını ama yine de hayata devam etmeleri gerektiğini söylemeye hazır olmalısınız.
“Seninle her zaman ilgileneceğim” gibi şüpheye yer bırakmayan siyah beyaz bir dil kullanın.
Evinizi çocuğunuz için duygusal açıdan güvenli bir yer haline getirin. Özellikle savaş zamanlarında çocuğunuzla bol bol aile zamanı geçirin. Çocuğunuzla oyun oynayarak, kitap okuyarak veya sadece çocuğunuzu yakınınızda tutarak daha fazla zaman geçirebilirsiniz.
Savaş sırasında çocuğunuzun izlediği haber miktarını sınırlayın
Savaş yayını açıkken televizyonu veya radyoyu kapatın. Dünyada olup bitenleri çocuklarınızdan saklamanıza gerek yok ama onları sürekli savaş hikayelerine maruz bırakmanıza da gerek yok. Savaşla ilgili geniş fotoğraflara veya korkutucu kapaklara yer veren dergi ve gazeteleri bir kenara bırakın. Kanlı veya sansasyonel savaş anlatımları sunan sitelere gitmediklerinden emin olmak için çocuğunuzun internet kullanımını izleyin.
Savaşın stresinin günlük stresi artırabileceğinin farkına varın.
Çocuklarınız normalde başarısız bir testi veya alay edilmeyi kaldırabilir, ancak normalde onları rahatsız etmeyecek strese öfkeyle veya kötü davranışlarla tepki verebileceklerini de anlayın. Ellerinden gelenin en iyisini yapmalarını beklediğiniz konusunda onlara güvence verin.
Savaş zamanında bir rutin belirleyin ve ona bağlı kalın.
Çocuklar düzenli programlarla güvence altına alınır. Ödevler belli bir saatte tamamlandıysa o zamanı ödevlere ayırmaya dikkat edin. Dünyadaki durum istikrarsız olduğunda, çocuğunuz evdeki değişimle daha az başa çıkabilmektedir.
Kendinize dikkat ettiğinizden emin olun.
Bunu yapmazsanız, çocuklarınızın kendi güvenlikleri konusunda onlara güven vermeye ihtiyaç duyduğu bir zamanda daha az sabrınız ve daha az yaratıcılığınız olabilir. Kendinize iyi bakın ki çocuğunuza bakabilesiniz.
Çocuklara iyi olacaklarını söyleyin.
Onlara korunacaklarına dair güvence verin. Aileniz için bir acil durum planı hazırlayın ve çocuğunuzun anlayabileceğini düşündüğünüz kısımlarını paylaşın. Okullarının acil durum planlarını çocuklarla paylaşın ve hazırlayın; çocukların ebeveynleri yanında olmasalar bile okulda korunacaklarını bilmeleri gerekir.
Çocuklarınızı gözlemleyin, çocuklar korku ve kaygıyı kelimelere dökemeyebilirler.
Çocuklarınız korku uyandıran bir durumla baş edemediklerinde size daha bağımlı bir hale gelebilirler, her zamankinden daha fazla sarılmaya ve temasa ihtiyaç duyabilirler. Notları aniden düşebilir, okulda problemler yaşamaya başlayabilirler, normalden daha fazla içe kapanık bir hale gelebilirler. Eğer buna benzer işaretler varsa çocuklarınız çevrelerinde ve dünyada olup bitenlerin baskısını hissediyor olabilir. Onları, duygularını kelimelere dökemedikleri takdirde nasıl hissettiklerini gösteren hikâyeler yazmaya veya resimler çizmeye teşvik edin. Gerekirse bir uzmandan destek alın.
Çocuğunuzun yardımını alın.
Çocuklarınızın küçük olması, masayı kurmak, odasını temizlemek gibi yaşlarına uygun işleri yapamayacakları anlamına gelmez. Çocuğunuzun, eylemlerinin tüm ailenin refahına nasıl katkıda bulunduğunu bildiğinden emin olun. Çocuklar oynayacakları bir rol olduğunu ve yardım edebileceklerini bilirlerse, kendilerini daha fazla kontrol altında hissedecekler ve daha güvenli hissedeceklerdir.
Olayları çocuğunuz için olumlu bir bakış açısına oturtun.
Siz veya çocuğunuz daha önce bir savaş yaşamamış olabilirsiniz ancak çocuğunuza savaşların bittiğini anlatmalısınız. Çocuğunuzun ister karanlıktan korkmak ister yeni bir sınıfa ilk kez girmek olsun, kendisini korkutmuş olabilecek bir şeyle karşı karşıya kaldığı ve onu yendiği zamanları belirtin. Kötü zamanlardan bahsederken gelecekteki iyi zamanlardan da bahsettiğinizden emin olun.
Çocuklarınıza dayanıklılığı öğretebilirsiniz. Ancak çocuklarınızın dayanıklılığı öğrenmesi, kötü zamanlar geçirmeyecekleri anlamına gelmez. Kötü zamanlar acı verir ve çocuklarınızın mutlu olmadıkları zamanlar da olacaktır.
Dayanıklılık bir yolculuktur ve tıpkı her çocuğun okumayı ve yazmayı kendi zamanında öğrenmesi gibi, her çocuk da bu yolda kendi zamanını ayıracaktır. Çocuğunuz bu dayanıklılık stratejilerinden bazılarından faydalanabilirken, diğer çocuklar başka stratejilerden de faydalanabilir. Çocuklarınıza savaş zamanında öğrettiğiniz dayanıklılık becerileri, savaştan sonra bile onlara faydalı olacaktır ve bunlar günlük yaşamda sahip olunması gereken iyi becerilerdir.
Çocuğunuza dirençliliği öğretmek için biraz yardıma ihtiyacınız olduğunu hissedebilirsiniz. Kendinizi sıkışmış veya bunalmış hissediyorsanız ve yukarıda listelenen ipuçlarını kullanamıyorsanız, bir psikolog veya başka bir ruh sağlığı uzmanı gibi size yardımcı olabilecek biriyle konuşmayı düşünebilirsiniz. Rehberlik için birinden yardım istemek, çocuklarınızın dayanıklılıklarını güçlendirmelerine ve savaş zamanında sebat etmelerine yardımcı olmanıza yardımcı olabilir.
KAYNAK: https://www.apa.org/topics/resilience/kids-war