Zihniyetin romantik ilişkiler üzerindeki etkisini anlamak
Zihniyetimiz dünyayı nasıl gördüğümüzü ve kendi yeteneklerimizi nasıl algıladığımızı etkiler ve sonuç olarak inançlarımızı ve davranışlarımızı etkileyebilir. Dr. Carol Dweck, büyüme veya sabit zihniyete sahip olmak arasındaki farkları vurgulamış ve zihniyetin seçimlerimizi ve eylemlerimizi nasıl etkileyebileceği üzerine araştırmalar yapmıştır (Dweck, 2006). Sabit zihniyete sahip olanlar yetenekleri sabit olarak görürken, büyüme zihniyetine sahip olanlar yeteneklerin zaman içinde güçlendirilebileceğine inanır. Onların inancı, becerilerin şekillendirilebilir olduğudur.
Dweck (2006), sabit zihniyete sahip kişilerin görevlerin sonucuna odaklandıklarını, başarısız olmaları halinde zamanlarının ve enerjilerinin boşa gitmiş olacağını düşündüklerini paylaşmıştır. Öte yandan, büyüme zihniyetine sahip olanlar sürece değer verir ve üstlendikleri görevlerden bir şeyler öğrenirler. Büyüme zihniyetine sahip kişiler, giriştikleri mücadeleler aracılığıyla yeni beceriler edinir ve deneyimlerine ve ilişkilerine aktif olarak katılırlar.
Zihniyet ve İlişkiler
Zihniyetimiz ilişkilere yaklaşım biçimimizi etkileyebilir. Araştırmalar, büyüme inancına sahip kişilerin, gerçek partnerleri ile idealize ettikleri partnerleri arasındaki farklılıklar söz konusu olduğunda daha toleranslı olduklarını göstermiştir (Knee ve ark., 2001). Bu da, ilişkilerin gerçekliği ve zorluklarıyla karşı karşıya kaldıklarında, büyüme zihniyetine sahip kişilerin partnerlerinin algılanan eksikliklerini kabul etme, bunları iyileştirmek için çalışma ve ilişkiden memnun kalma olasılıklarının daha yüksek olduğu anlamına gelir (Knee ve ark., 2001). Sonuç olarak, büyüme zihniyetine sahip olanlar, değişime ve gelişime inandıkları için, zorluklar karşısında ilişkileri üzerinde çalışmaya daha yatkındırlar. Sabit zihniyete sahip olanlar ise zorluklarla karşılaştıklarında havlu atma ve ilişkiyi başarısız ilan etme zamanının geldiğine inanırlar.
Araştırmacılar Shashwati ve Kansal (2019), zihniyetin ilişkiler üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla yaşları 18 ila 50 arasında değişen 30 katılımcıyla bir çalışma yürütmüştür. Katılımcılar, ilişki memnuniyetlerini, büyüme ve kader inançlarını ve ilişkilerde karşılaştıkları kaygıları değerlendirmek için bir dizi ankete katıldılar; ayrıca aşk süreçlerini anlattıkları bir anlatı sundular. Araştırmacılar, büyüme zihniyetine sahip katılımcıların ilişkilerinden daha fazla memnuniyet duyduklarını ve reddedilmeye karşı daha az hassas olduklarını tespit etti. Katılımcılar partnerleriyle karşılaştıkları zorluklardan bir şeyler öğrendiklerini belirttiklerinden, anlatıları nicel sonuçları desteklemiştir.
Uygulama
Zihniyetinize meydan okumak zor olsa da, sabit ve büyüme perspektifleri arasında bir süreklilik olduğunu unutmayın. Düşüncelerinizin farkında olarak, büyüme zihniyetini benimseme yönünde değişmek için uyumlu bir çaba gösterebilirsiniz. Bunu yapmak için, büyümeyi kabul etmek ve önemsemek faydalı olacaktır. İlişkinizdeki değişimin farkına varın ve gelişmeleri partnerinizle paylaşın. Sabit bir zihin yapısına takılıp kaldığınızda, bu algılanan kuralın istisnalarını düşünün ve sıkı çalışma ve çabayla bir beceriyi geliştirebildiğiniz zamanları anlatın. Bu, sizi bir büyüme çerçevesi benimsemeye daha açık hale getirebilir.
Zihniyetinizin farkında olmak ve buna uyum sağlamak, ilişkinizde olumlu bir değişimin yanı sıra genel bir büyümeye de yol açabilir.
Kaynaklar
- Dweck, C. S. (2006). Mindset: The new psychology of success. Random House.
- Knee, C., Nanayakkara, A., Vietor, N. A., Neighbors, C., & Patrick, H. (2001). Implicit theories of relationships: Who cares if romantic partners are less than ideal? Personality and Social Psychology Bulletin, 27(7), 808–819, doi:10.1177/0146167201277004
- Shashwati, S., & Kansal, P. (2019). Is there a right way to love?: Mindset in romantic relationships. International Journal of Innovative Studies in Sociology and Humanities (IJISSH), 1988-2008.